Günümüzün en çok kanayan yarasıdır şiddet. Peki nedir bu Şiddet, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, “fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” durumu olarak tanımlanmaktadır.

Her canlının şiddet konusunda risk altında olduğunu üzülerek belirtmek isterim. Günümüzde güçlü olanların güçsüz olanlar üzerinde uyguladığı şiddet asla kabul edilemez. Şiddeti haklı gösterecek hiçbir durumun olduğunu düşünmüyorum kişisel yaşanılan sorunlar iletişim sorunları kullanılan ilaçlar yaşadığımız hastalıklar bunlar içimizdeki öfke durumumuzu bazı zamanlar tetiklediği doğru olsa da bu duygu durumunu yönetmeyi öğrenmemiz gerekli olduğunu düşünüyorum.

Şiddet psikoloji kuramları açısından da oldukça araştırılan ve önlemeye yönelik çalışmalar yürütülen bir olgudur Psikolojinin kurucularından biri olan Freud bu konuda şöyle söylemiştir. ; insanlarda bulunan “thanatos” adlı bir içgüdünün insanın kendine zarar verme güdüsü olduğu ve bu güdünün ölümle sonuçlanmasının önüne geçilmesi arzusunun başkasına saldırganlıkla giderilebildiği belirtilmektedir. Bu anlamda saldırganlık, kişinin kendini tahrip etmeye yönelik tüm ölüm iç güdüsünün diğer insanlara yönlendirilmesinden kaynaklanmaktadır.’’ Şiddeti uygulayan insanlar incelendiğinde özün de kendi hayatın da yer alan yaşantıların hesaplaşmasını bilinçli yada bilinçsiz olarak başka canlılar üzerine boşalttığını görmekteyiz. Sadece insanlara değil bu yaşantı hayatı bizimle birlikte paylaşan hayvan ve bitkiler ağaçlar içinde maalesef ki geçerli bir durumdur. İnsanların kızdığı vakit kedi yada köpekleri tekmelediklerini onlara zarar verdiklerini üzülerek izlemekteyiz. Savunmasız olan her canlı maalesef ki fiziksel anlamda şiddete uğrama riskini taşıyor .

Peki sadece fiziksel midir ŞİDDET

Elbette ki hayır. Şiddet, fiziksel psikolojik duygusal ekonomik gibi alanlarda da gerçekleşebilir. Günümüz de özellikle kadınların uğradığı şiddet türünün sadece fiziksel olmadığını görmekteyiz. Duygusal red , mobing, ekonomik kısıtlamalar tacizler bunlarda şiddet olarak bilinmekle beraber toplum hafızasında maalesef şiddet olarak görülmeme eğilimi vardır. Toplumsal bakış açısı çoğunlukla ‘vurmuyorsa dövmüyorsa’ şiddet yoktur mihvalindedir. Ve buda elbette YANLIŞ bir düşüncedir.

Her canlının özlük hakkı kıymetlidir Kadın erkek çocuk hayvanlar ağaçlar doğa, bunların korunması sağlıklı kalabilmeleri adına bakış açımızı geliştirmeye ihtiyacımız olduğunu düşünmekteyim.

Bu konuda bursada güzel çalışmalar olduğunu biliyorum içinde bulunduğum koordinasyon biriminde bulunan tüm kurum ve kuruluşların değerli katkıları çok büyük hepsine şehrim adına teşekkür ediyorum. Asla yalnız değilsiniz haklarınızı biliniz. Ve hangi kurumlardan destek isteyebileceğimizi öğrenmemiz gerekli. Sizlere bu konu ile ilgili bazı telefon görseli ekliyorum.