TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez ile TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal komisyon üyelerine sunum yaptı.

Birpınar, dünyanın ortalama sıcaklığının giderek arttığını belirtti.

Sıcaklığın artmasına bağlı olarak karalar üzerindeki buz kütlelerinin eridiğine dikkati çeken Birpınar, "Böyle olunca deniz seviyesi yükseliyor. Yüzyılın sonunda sıcaklıkların 3 derece artması durumunda deniz seviyesinin 5 metreye kadar artması söz konusu. Birçok ada ülkesinin yok olacağı, kıyı ülkelerinin sular altında kalacağı bir durum olacaktır. Böyle olunca İstanbul Boğazı'ndaki su seviyesi de yükselecektir. Belki de İstanbul Boğazı'nda başka binaların yalı olacağını göreceğiz." diye konuştu.

Birpınar, Türkiye'nin Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planlarını hazırladığını bu çerçevede yedi coğrafi bölgenin her biri için ayrı ayrı Bölgesel İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlandığını ve bu planların Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ile eşgüdümlü olarak yapıldığını ifade etti.

Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dönmez, iklim değişikliğine yönelik atılacak adımlarda kararlı olduklarını dile getirdi. Dönmez, ülke topraklarının temiz olması için küresel iklim değişiklikleri kapsamındaki gelen yükümlülüklere uymak zorunda olduklarını vurguladı.

Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın gündemlerinde olduğunu aktaran Dönmez, bu mutabakatın mevzuat, teknoloji ve inovasyon, çevre ve iklim biyoçeşitliliği, finansman ve teşvik gibi konuları kapsadığını kaydetti.

KOBİ'lerde kurumsal eksikliğin olduğuna işaret eden Dönmez, hazırladıkları projelerle bu eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını belirtti.

TÜBİTAK Başkanı Mandal ise iklim değişikliğiyle ülkelerin gıda ve besin kaynaklarında düzensiz şoklarla karşılaşabileceğini söyledi. Mandal, "Sıcaklıkların artmasıyla su kıtlığı, toprak erozyonu, bitki örtüsü kaybı, aşırı orman yangınları, permafrost bozulması ve gıda tedariki gibi sorunlar ortaya çıkacaktır." dedi.

Bu tür sorunların Türkiye'de de yaşanabileceği uyarısında bulunan Mandal, 2050 ve sonraki yıllarda Türkiye'deki su kıtlığının yarı yarıya artış göstereceğini, bu nedenle de su kaynaklarının artırılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerektiğini ifade etti.

Mandal, bu sorunlara karşı bütün paydaşların ortak hareket ederek projeler üretmesi ve insan kaynaklarının geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.